Giriş
Klasik edebiyat dünyasında Alexandre Dumas, kılıç kuşanmış kahramanlar (Üç Silahşörler) ve heyecan dolu maceralarla (Monte Kristo Kontu) anılan bir isimdir. Ancak Dumas, Siyah Lale kitabında, farklı bir türde bir hikaye örer - Hollanda tarihi ve Lale Çılgınlığı kokan ve tüm zorluklara rağmen yeşeren bir tutku...
Gelin, Cunda Adası'nda yer alan ve Siyah Lale ismini taşıyan otelimize ilham veren bu büyüleyici romanın sayfaları arasında bir yolculuğa çıkalım...
Ajanstr. (n.d.). Siyah Lale - Ciltli - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. https://www.iskultur.com.tr/siyah-lale-ciltli.aspx
Hollanda'da Lale Çılgınlığı
Hikaye boyunca Dumas bizi 17. yüzyıl Hollanda'sının bir turuna çıkarır; gelişmiş bir deniz kuvveti, ekonomik refah ve siyasi entrikalarla tarihe geçen bir Altın Çağ. Bu hikayeyi tam anlamıyla takdir etmek için Hollanda'nın tarihsel bağlamını anlamak çok önemlidir çünkü 17. yüzyılın sonları, ülkenin kuşkusuz en olağanüstü ekonomik olaylarından biri olan lale çılgınlığı ile işaretlenmiştir...
Lale Çılgınlığı Nedir?
Lale çılgınlığı, 17. yüzyıl Hollanda'sında yaşanan bir ekonomik spekülasyon dönemini ifade eder. Bu dönemde lale soğanları, büyük değerlere sahip olduklarına dair inanç nedeniyle astronomik fiyatlarla alınıp satılmıştır. Lale soğanları, nadir ve güzel lale çiçeklerini yetiştirmek için kullanıldığı için büyük bir talep görmüştür. Ancak, bu talep ve fiyat artışları sonucunda lale soğanlarının değeri hızla yükselmiş ve spekülatörler bu pazarda büyük meblağlar harcamıştır. Sonuç olarak, lale çılgınlığı ekonomik bir balon yaratmış, ancak bu balon patladığında ise birçok kişi büyük kayıplar yaşamıştır.
Durmuş, Ö. (n.d.). Tulipmania - Özak Durmuş - Medium. Medium. https://medium.com/@storich/tulipmania-fe96e85418eb
Karakterler
1. Cornelius van Baerle: Baş kahramanımız olan Cornelius van Baerle, zengin ve tutkulu bir bahçıvan olup lale yetiştiricileri arasında dönen yarışmada siyah bir lale'yi yetiştirme çabasına girişmiştir. İşine adanmış ve nazik bir karakter olan Cornelius'un ana hedefi kusursuz laleler yetiştirmektir.
2. Isaac Boxtel: Cornelius'un komşusu olan Boxtel, geçmişte laleleriyle saygı gören bir bahçıvandır. Ancak, Cornelius'un, komşusu Boxtel'in bahçesine yansıyan güneşi kesmekle sonuçlanan bahçe yenileme çalışmaları Boxtel'i kıskançlığa ve Cornelius'a zarar verme saplantısına doğru sürükler.
3. Gryphus: Cornelius'u hapisteyken gözetleyen hapishane görevlisidir. Gryphus, acımasız ve cahil bir karakterdir ve Cornelius'un bir büyücü olduğuna inanmaktadır. Gryphus karakteri hikayeye bir gerginlik ve çatışma unsuru ekler.
4. Rosa: Gryphus'un güzel ve masum kızıdır. Eğitimsiz olmasına rağmen son derece akıllıdır. Rosa, okuma ve yazmayı öğretmesi için Cornelius ile beklenmedik bir dostluk kurar ve nihayetinde hikayenin merkezinde yer alan bir figür haline gelir.
5. Williem van Orange: Güçlü bir Hollandalı soylu ve gelecekteki İngiltere kralı olan William, Johan de Witt'ı yeniden kraliyet makamına iade etme teklifine karşı çıkmış ve Johan ve Cornelius de Witt'in ölümüne yol açmıştır. Hikayenin ilerleyen bölümlerinde gücünü ve etkisini kullanarak Cornelius'a yardım eder.
Edebi Tarz
Dumas'ın kitap boyunca benimsemiş olduğu anlatım tarzı, okuyucuya doğrudan hitap etmesiyle dikkate değerdir. Dumas sıklıkla dördüncü duvarı yıkar, sizi doğrudan hedef alır ve hikayeyi ilerletmek için zaman zaman deus ex machina'ya (bir roman ya da tiyatro oyununda kahramanın ilahi ya da doğaya aykırı bir şekilde son anda tehlikeden veya ölümden kurtulması olayına verilen tabir) başvurur. Dumas, bu olayları Tanrı'nın sık sık kaderimize karıştığını hatırlatarak meşrulaştırır, hikayenin bir ilahi el tarafından yönlendirildiği izlenimini verir.
Dumas, okuyucuya doğrudan hitap ettiğinde, genellikle sizi önce olaylar silsilesine hazırlar veya uygun bir hikaye gelişimi sunar. Bu edebi tarz alışılmadık bir tarz olmasına rağmen okuyucuyu daha kişisel bir şekilde romana dahil etme işlevi görür.
Alexandre Dumas - vikipedi. (2007, February 22). https://tr.wikipedia.org/wiki/Alexandre_Dumas
Hikaye
Hikaye, Johan de Witt'ı yeniden kraliyet makamına iade etme teklifine karşı çıkan Williem van Orange'ın şiddetli bir kalabalığı harekete geçirerek Johan ve Cornelius de Witt'in vahşice öldürülmelerine yol açmasıyla başlar ve ana kahramanımız Cornelius van Baerle ve komşusu Boxtel arasında geçenlerin anlatısı ile devam eder.
Cornelius zengin bir bahçıvandır ve lale yetiştirme konusunda uzmanlaşmıştır.Cornelius, Haarlem şehri tarafından düzenlenen Siyah Lale yetiştirme yarışmasına katılır. Ödülü kazanan bahçıvana 100,000 Frank verilecek ve yetiştirilen laleye kendi isiminin verilmesi sağlanacaktır. Aynı yarışmaya katılan Cornelius'un yan komşusu Isaac Boxtel geçmişte saygı gören başarılı bir lale yetiştiricisidir. Cornelius'un yanlışlıkla Boxtel'in bahçesine yansıyan güneşi kesmesi ile, onunla yarışmada eşit bir şansı olmadığına inanarak kazanma çabalarını kısırlaştırılmış hisseder ve Cornelius'u Johann de Witt ile bağlantılı olduğunu düşünerek ihanetle suçlar.
Cornelius başlangıçta ölüme mahkum edilir, fakat Johann de Witt'in ölümünden sonra yeni olarak atanmış Stadhouder (Hollanda'da 15. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar taşra yöneticilerine verilen isim) olan William du Orange, hükmünü ömür boyu hapis cezasına çevirir. Ancak Cornelius, lalelerinden üç dal kurtarmayı başarır, bu dallar Siyah Lale açma potansiyeline sahiptir.
Hapiste, Cornelius'un gözetimindeki gardiyan olan Gryphus, Cornelius'un bir tür büyücü olduğuna inanmaktadır. Bu inanç, Cornelius'un kaçış girişimlerini takip etmeye ve engellemeye çalışmasına sebep olur. Bu da, Boxtel'in Cornelius'un lale soğanlarını çalma ve Siyah Lale yarışmasını kazanma planlarını uygulamasına zemin hazırlar.
Hapishane duvarlarının arasında, Cornelius ve Rosa arasında özel bir bağ oluşur. Zamanla, bu bağ, ikisi arasında derin bir aşka dönüşür. Cornelius, aşkını sembolize etmek için lale soğanlarını Rosa'ya emanet eder. Ancak hapishanede, bu lalelerden biri Gryphus'un ihmalinden dolayı zarar görür.
Dahası, Isaac Boxtel olgun bir Siyah Lale çalmayı başarır. Rosa, bu hırsızlığı engellemek için mücadele eder ve Williem van Orange'ın yardımını alır. Williem van Orange, Rosa'nın hikayesine inanır ve Boxtel'i cezalandırırken, aynı zamanda Cornelius'u serbest bırakır. Sonunda Cornelius yarışmayı kazanır, ailesini kurar ve özgürlüğüne kavuşur.
Cornelius Boxtel ile karşılaştığında onu tanımaz, bu da hikayeyi tatmin edici ve beklenmedik bir şekilde tam bir döngüye ulaştırır.
Temalar
1. Masum Aşk: Romanın merkezinde yer alan temalardan biri Rosa ve Cornelius arasındaki masum aşk hikayesidir. Bu hikaye, genellikle hapishaneden kaçmalarına yardımcı olarak mahkumları severler ve onları kurtarırlar 19. yüzyıl edebi geleneğini takip eder.
2. İnanç: İnanç, hikayede önemli bir rol oynar. Cornelius'un tanrıya ve dünyanın iyiliğine olan sarsılmaz inancı onu zorluklarının üstesinden gelmesine yardımcı olur. Rosa'nın masumiyeti, ona bir tür mükemmel inanç verir ve şüpheciliğe karşı sarsılmazdır.
3. İhtiras: Siyah Lale için düzenlenen yarışma nedeniyle ülkeyi etkileyen lale çılgınlığı, hikayenin olaylarını yönlendiren bir tema olarak ön plana çıkar. Boxtel'in siyah lale oluşturma çılgınlığı onu çeşitli suçlar işlemeye sürükler. Sonuçta Cornelius'in kusursuz bir Siyah Lale yetiştirmesi, serbest bırakılmasının ana nedenlerinden biri olur.
Sonuç
"Siyah Lale," bir çiçek yetiştirme yarışması etrafında gelişen, insan duygularını, hırsı ve aşkı işleyen benzersiz bir hikayedir. Dumas'ın karakterlerin zihinlerine ve kalplerine daldığı bu roman, onun edebi dehasını farklı bir açıdan sergiliyor.
Romana göz attıkça, bu romanın Dumas'ın daha ünlü işlerinden farklı bir tadı olduğunu fark ediyoruz. Bu roman; tarihi, romantizmi ve macerayı mükemmel bir şekilde birleştirerek 17. yüzyıl Hollanda'sının büyüleyici bir portresini sunuyor.
Eğer tarih, macera ve biraz ilahi gizem arayan bir okur iseniz, "Siyah Lale" okuma listenize eklemeniz gereken bir eser. Keyifli okumalar!
Ek: Neden "Siyah Lale" Otel?
Tarihi bir konağın titiz bir restorasyonu ile hayat bulan Siyah Lale Otel, 1841 yılında inşa edilmiştir. Yaklaşık aynı dönemde Alexandre Dumas'ın "Siyah Lale" romanının yazılması (1850) otelimiz ile romanın aynı tarihsel geçmişe sahip olduğunu vurgular. Otelin adı, romanın gerçekdışı bir unsuru olan Siyah Lale'yi sembolize eder. Siyah Lale'nin gerçekte var olmaması ve nadirliği Siyah Lale Otel'in benzersizliğini yansıtmaktadır. Aynı zamanda romanda Cornelius van Baerle karakterinin Siyah Lale üretmeye çalışırkenki azim ve tutkusu, otelimize ve hizmet anlayışımıza olan tutkumuzla özdeşleşir. Siyah Lale, tarihi ve modern unsurları bir araya getirerek, konuklarına hem geçmişin büyüsünü hem de günümüzün konforunu sunmaktadır.
Comentários